EÜ’de Karaçay Malkar Türklerinin Edebiyatı konuşuldu
Seren Karaşahin – Kadir Menteş – Bilge Bulat
Ege Üniversitesi (EÜ) Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Kariyer Söyleşileri” kapsamında, EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü (TDAE) tarafından “Karaçay-Malkar Türklerinin Edebiyatı” konulu bir söyleşi düzenlendi. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü TDAE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Temizkan yaptı. Etkinliğe konuşmacı olarak doktora eğitimini EÜ’de tamamlayan Akdeniz Üniversitesi (AKDÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adilhan Adiloğlu katıldı.
TDAE olarak Doç. Dr. Adiloğlu’nun bilgi birikiminden faydalanmak istediklerini dile getiren Prof. Dr. Temizkan, “Etkinliğimizde eski öğrencimiz olmasından gurur duyduğumuz Karaçay Malkar Türklerinden olan Doç. Dr. Adilhan Adiloğlu’nu ağırlıyoruz. Araştırmaları ağırlıklı olarak Karaçay Malkar Türkleri Edebiyatı üzerine olan Adiloğlu’nun doktora tezi de danışmanlığımda hazırlandı. Başarılı çalışmalarına dayanarak, ‘Kariyer Söyleşileri’ kapsamında kendisini konuk etmek istedik. Çok üretken bir öğrencimizdi ve şimdi meslektaşımız oldu. Üretkenliğinden dolayı da bu söyleşide onun bilgilerinden yararlanmak istedik. Kendisine davetimizi kabul ettiği için çok teşekkür ediyorum” dedi.
TDAE’nin çalışmalarına dahil olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Doç. Dr. Adiloğlu, “Bana böyle bir toplantıda yer alma fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederim. EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü mezunu olduğum için gurur duyuyorum. Değerli hocam Prof. Dr. Mehmet Temizkan’ın öğrencisi olmaktan iftihar ediyorum” diye konuştu.
“Karaçay Malkar Türkleri ile ilgili asılsız ithamlara bulunuldu”
Tez konusu hakkında bilgi veren ve bu konuyu bir yanlışı düzeltmek, açıklığa kavuşturmak amacıyla seçtiğini söyleyen Doç. Dr. Adilhan Adiloğlu, “Sovyet Egemenliği Öncesi Karaçay Malkar Türkleri Edebiyatı, benim tez konum. Bu konuyu seçmemdeki ana sebep de o döneme dair yapılan gerçekten uzak propagandalar. Okuduğum çalışmalarda sürekli Karaçay Malkar Türklerinin, Sovyet öncesi dönemde yazılı edebiyata geçmedikleri ve medeniyete ulaşmadıkları propagandası yapılıyordu. ‘Sovyet Rejimi gelmeden önce Karaçay Malkarlar ilkel bir hayat yaşıyordu, rejim geldikten sonra medeniyete kavuştular’ algısı oluşturulmaya çalışılıyordu. Bu bir propagandadır. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan toplam 400 bine yakın Karaçay Malkar Türkü bulunuyor. Rusya’da yaklaşık 350 bin olan nüfus, Kırgızistan, Kazakistan, Türkiye, Amerika ve Suriye’de bulunanlarla beraber 400 bin civarına yükseliyor. Kuzey Kafkasya’da Türk kavimlerinin çeşitlenmesiyle ortaya çıkan Karaçay – Malkar Türkleri, Çarlık Rusyası’nın kurulmasıyla boyunduruk altına giriyorlar” dedi.
Karaçay Malkar Türklerinin Nazi Almanyası tarafında durduğu şeklindeki iddiaların asılsız olduğunu belirten Doç. Dr. Adilhan Adiloğlu, “Karaçay-Malkar Türkleri, bulundukları topraklar için savaştılar. Savaşta birçok Karaçay-Malkar Türkü, Kızıl Ordu ile birlikte Nazilere karşı savaştı. Geriye kalanlar az sayıdaydı. Asılsız ithamlarla bir halk topyekûn bir şekilde hayvan vagonlarıyla Orta Asya’ya sürgün edilmiştir. Yarısı da hayatını kaybetmiştir. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, bu asılsız suçlamalar geri alınmış ve vatan haini olmadıkları belli olmuştur” diye konuştu.
“Karaçay Malkar Türklerinin Edebiyat geleneği köklü ve zengindir”
Sovyet öncesi dönemde Karaçay Malkar Türkleri Edebiyatından bahseden Doç. Dr. Adiloğlu, “Bütün Türk boylarında olduğu gibi, Karaçay Malkar Türklerinin de oldukça köklü ve zengin bir sözlü edebiyat geleneği vardır. Karaçay Malkar Türklerinin yazılı edebiyatlarını Sovyet öncesi ve Sovyet egemenliği şeklinde iki ayrı başlık altında anlatabiliriz. Sovyet egemenliği öncesi edebiyat, kaynağını İslam dininden ve şark edebiyatından alarak beslenmiştir. İlk dinî edebî eserlerin 18. yüzyıl ortalarında Buhara’dan gelip Karaçay’a yerleşen Şeyh Abdullah tarafından yazıldığı rivayet edilir. Tahir ile Zühre, Leyla ile Mecnun ve Miraçname gibi doğu edebiyatının belli başlı eserleri de Karaçay Malkar Türkçesi ile yeniden yazılmıştır. Ne yazık ki bu eserler günümüze ulaşamamıştır. Karaçay Malkar Türkçesi olarak Arap harfleriyle 1909 yılında basılmış ilk kitap Lokman Asani’nin ‘Kitabü Mürşidi’n-Nisa’ adlı eseridir” dedi.
Sovyetler Birliği dönemindeki Karaçay Malkar Türkleri Edebiyatı hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Adiloğlu, “1922 yılından itibaren bugünkü Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nin başkenti olan Çerkesk şehrinde Rusça gazetelerin bazı sayfalarında Arap harfleriyle yazılan Karaçay Malkar Türkçesiyle şiirler, makaleler ve haberlerin yayınlanmasıyla başlamıştır. Buradaki yayınlar, Sovyet propagandası yapılan eserler diyebiliriz. Dünya savaşıyla ilgili kayda alınan eserler de oldukça fazladır. Sovyet vatanının Nazilere karşı kahramanca savunulması ele alınmıştır. Savaşın getirdiği felaket ve savaş karşıtlığı gibi konular işlenmiştir. 70’li yılların sonlarına doğru verilen edebi eserlerin en belirgin özelliği ise, konuların toplumsallıktan bireyselliğe kaymasıdır. 1980’li yıllarda eserlerinde Karaçay Malkar Türklerinin sürgün edilmesi ve buna bağlı olarak kendilerine yapılan zulümleri açık bir şekilde ifade etmektedirler. 1990’dan sonra ise, Karaçay Malkar edebiyatından isimler saymak mümkün değil. Yeni ve büyük edebiyatçılar yetişmemiştir” diye konuştu.