Ege Ajans

Ege Üniversitesi haber ajansı

EÜ’de “Türk Dünyası Modernleşmesi: Türk Dünyası Hikâye ve Roman Sempozyumu”

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde, Cumhuriyetin 100. Yılı ve İsmail Gaspıralı’nın anısına ‘Türk Dünyası Modernleşmesi: Türk Dünyası Hikâye ve Roman Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışına EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY) Sibirya Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Timur Davletov, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Yılmaz Özkaya’nın yanı sıra yurt içinden ve yurt dışından yüzü aşkın bilim insanı ile öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Türk milleti, 29 Ekim 1923 tarihinde kutlu mazisinin en önemli uyanışlarından birini gerçekleştirmiş, içteki ve dıştaki yıkıcı odaklara asla fırsat vermeyeceğini azim ve kararlılığıyla ortaya koymuştur. Milli Mücadele’nin her safhasında sahip olunan manevî kuvvet ve direncin yegâne kaynağı, Türk milletinin varoluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur. Bu itibarla cumhuriyet, bağımsızlığını korumak, hür ve müstakil yaşamak isteyen milletimizin doğrudan doğruya ruhundan doğan bir şaheser olarak ortaya çıkmıştır. Türk milletinin kendi hakkında alacağı kararlara ve yapacağı tercihlere hiçbir oluşumun, unsurun, kesimin veya zümrenin müdahil olamayacağı Cumhuriyetle temellenmiş ve şekillenmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletinin ve ülkemizin 100. yılını yürekten kutluyor, en kalbi ve halisane sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Devletimizin kurucusu ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte kurucu kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyorum” dedi.

“Gaspıralı, fikirleriyle çağdaş Türk düşüncesine damga vurmuştur”

İsmail Gaspıralı’nın Türk dünyasının son asırlarda yetiştirdiği en büyük idealistlerinden birisi olduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Fikirleriyle ve faaliyetleriyle çağdaş Türk düşüncesine damgasını vurmuş ender şahsiyetlerden olduğu, konuyla birazcık ilgilenen herkesin malumudur.  Geçtiğimiz asrın büyük uyanış hareketine öncülük etmiş ve bütün Türk dünyası için “dilde, fikirde, işte birlik” ilkesini esas edinmiş bir aydını anmak, elbette bizim için bir borçtur. Şüphe yok ki onun en önemli yanı; bıraktığı eserleriyle, fikirleriyle ve takipçileriyle bugünkü Türk dünyasının dil, fikir ve işteki birliğinin temel harcı olma görevini devam ettiriyor olmasıdır.  İsmail Gaspıralı’nın yolundan gidenler için bugünkü manzara, sevinmeyi gerektiren bir manzaradır; bardağın dolu tarafı Gaspıralı’nın zamanından daha fazladır. Dünün gerçekleri ile bugünün gerçekleri arasındaki farkı görerek hedeflerimizi belirlemek şartıyla Türk dünyasını bir güç hâline getirmek mümkündür. Türk Devletleri Teşkilatı, TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Parlamenterler Birliği gibi uluslararası kuruluşlarımız bu anlamda geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Şüphesiz mevcut duruma razı olamayız. İsmail Gaspıralı’dan ilham alarak daha ileri gitmeli; muasır medeniyet seviyesini geçmeli; yeni bir medeniyet hamlesiyle 21’inci asrı Türk Asrı yapmak iradesini, her hâl ve şartta korumalıyız. Bu itibarla İsmail Gaspıralı’yı, anıyorum. Biliyoruz ve inanıyoruz ki Türk dünyasının gelişimi ve değişimi yakalamak için her türlü vasıtayı kullanarak bir araya gelmesi, bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunması, modern dünyayla maddi ve manevi güç birliği yapması çok önemlidir. Bilinmesini isterim ki, Ege Üniversitesi, bu anlamda Türk dünyası bağlamında özümsediği ilkeleri her daim taşıyarak, belirlemiş olduğu yüksek değerler ve hedefler doğrultusunda yürüyüşüne kararlılıkla devam edecektir. Bu itibarla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dil, tarih ve inanç köprüleriyle hazır olmalı, olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz dediği Türk dünyasıyla İsmail Bey merhumun “Dilde, fikirde işte birlik” ülküsüyle hareket etmeliyiz. Sempozyumun, başta ülkemiz olmak üzere tüm Türk dünyası edebiyatlarına katkılar sağlamasını ve öncülük etmesin temenni ediyorum” dedi.

“Milli duyuş ve düşünüş tarzına sahip bir Türk aydını”

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü ise, “’Dilde, işte, fikirde birlik’ şeklinde formüle ettiği düşüncelerini hayata geçirmek adına bütün yaşamını Rusya Türkleri arasında milli bilinci tesis etmek için uğraşan Gaspıralı; Osmanlı Türklüğünün milli bilincinin henüz tam anlamıyla oluşmadığı ya da zayıf olduğu bir dönemde milli duyuş ve düşünüş tarzına sahip bir Türk aydındır. Türk toplulukları arasındaki siyasi ve ekonomik ilişiklerin geleceğini öncelikle dil, edebiyat çalışmaları ve kültürel çalışmaların belirleyeceğini biliyoruz. Bu sebeple bu türden bilgi şölenlerinin Türklük bilimine gönül vermiş bilim insanlarının üzerinde düşen bir borç olduğunu düşünüyoruz. Türk dünyası edebiyatlarının araştırılmasının tarihe karşı sorumluluk ve tanıklık görevini yerine getirmek olduğu kanaatinin taşıyoruz” dedi.

“Gaspıralı İsmail, Türk alemini uyandıran büyük bir mürşit”

Doç. Dr. Yılmaz Özkaya, “Sempozyum; Türk Dünyasının modernleşmesi, modern Türk topluluklarının dili, edebiyatı, folkloru, siyasi ve sosyal tarihi, sosyal ve kültürel durumları alanlarında yeni ve özgün araştırmaların sunulduğu ve tartışıldığı bir ortam olacaktır. 19’uncu yüzyılın sonlarında Türk dünyasında modernleşme kavramı ‘Ceditçilik’ olarak tanımlamaktadır. İsmail Gaspıralı’nın sistematik bir hale getirdiği bu hareket geleneği yıkmayı yönelik bir hareket olmaktan ziyade geleneğin bozuk yanlarını onaran içerisinde milli unsurları da barından bir uyanış hareketidir. Geçmiş yüzyılın önemli fikir adamı olan İsmail Gaspıralı’ya adanmış olan bu sempozyumda Çarlık Sovyet ve bağımsızlık dönemi Türk dünyası Roman ve hikayeleri birçok ülkeden katılan alan uzmanlarının bildirileriyle ele alınacak ve değerlendirilecektir. İsmail Gaspıralı, Türk kültürünün umumi meselelerini geniş bir şekilde ele alan fikir adamıdır. Onu sadece Türklük aleminde Rus tesirinin hükmünü icra ettiği bir köşenin  matbaa tarihini temsil eden biri olarak göremeyiz. Halil İnalcık’ın ifadesiyle Gaspıralı İsmail Bey, Türk alemini uyandıran büyük bir mürşit, büyük bir terbiyeci ve ıslahatçıydı. O, Türk dünyasında en çok tanınan ve bilinen şahsiyetlerden biridir. Onun bu ölçüde tanınmasının altında yatan en önemli neden şüphesiz çok yönlü oluşu ile ilgilidir. Zira İsmail Gaspıralı bir fikir adamı, önder bir eğitimci ve ülkü sahibi biridir Bütün bunların ötesinde bir dava adamıdır” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Mehmet Ersan tarafından sempozyuma katkı verenlere plaket takdim edildi. Daha sonra Prof. Dr. Yavuz Akpınar, “Gaspıralı’nın Rusya Türklerinin Modern Edebiyatına Bakış”, Prof. Dr. Selma Barutcu Özönder “Modern Türklerin Yeni Yolları”, Prof. Dr. Şuayip Karakaş “Özbek Edebiyatında Tarihi Roman”, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz “Sınırlara Çarpan İnsanın Çığlığı: Küçürek Roman”, Prof. Dr. Ali Akar “Yeni Bir Dil Yeni Bir Dünya: Türk Modernleşmesinin Dil Cephesi ve İsmail Gaspıralı” konularında sunumlar gerçekleştirildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılına ve öncü fikir insanı, eğitimci ve yayıncı İsmail Gaspıralı’nın anısına adanan sempozyum kapsamında farklı ülkelerden yetkin bilim insanları tarafından Türk Dünyası Edebiyatı ile ilgili sunumlar yapıldı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir