Ege Ajans

Ege Üniversitesi haber ajansı

EÜ Etnografya Müzesinde İzmir’in tarihi ve kültürel mirası konuşuldu

Haber: Sinem Durmaz

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde “Müze Söyleşileri” kapsamında “Kemeraltı’nın Büyüsü” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Müze Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko’nun moderatörlüğünde düzenlenen programa,  Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şakir Çakmak konuşmacı olarak katıldı. Söyleşiye akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.

Kentin yaşadığı zorlukların içinde bulunan yapıları nasıl etkilediğine değinen Doç. Dr. Şakir Çakmak, “Kentin tarihine baktığımızda depremler ve yangınların çok ciddi zayiatlar yarattığını görüyoruz. Kent, çok sayıda yangın vakasıyla karşı karşıya kalıyor, Basmane’de başlayan Havra bölgesine kadar uzanan 1742 ve 1841 yangınları Sinagogların neredeyse tümünün yanmasına sebep oluyor. Kent, tekrar tekrar kuruluyor. Bugünkü fuarın bulunduğu alandan hanlar bölgesine kadar çok sayıda kilise ve han savaş sonrasındaki büyük yangında yok oluyor. Hisar Camii’nin kuzeyinde yer alan Aşağı Kale, 14. ve 15. yüzyıllarda birçok kez el değiştirerek 1872 yılına kadar ayakta kalıyor. Bizans döneminde imtiyaz anlaşması sonucu kale Cenevizlilere devrediliyor. Uzun yüzyıllar boyunca kaleyi Cenevizliler kullanıyorlar. Umur Bey, 1329’da kaleyi alıyor ve kale 1344’e kadar kısa bir süre Aydınoğulları Beyliği’nde kalıyor ancak sonrasında Haçlı Ordularına yenik düşülünce tekrar el değiştiriyor. Özetle İzmir’in 14 ve 15. yüzyılları güvenliğin zayıf olduğu ve sık sık çatışmaların yaşandığı oldukça kaotik yıllar” dedi.

Yalı Camii’nin yanlış bilinen inşa tarihi ile ilgili konuşan Doç. Dr. Çakmak, “Yalı (Ayşe Kadın) Camii, hepimizin en sık gördüğü İzmir’in simge yapılarından. Ancak ne yazık ki cami hakkında Kemeraltı’nda yer alan birçok yapı gibi bilgi kirliliği var. Burada önce Ayşe Kadın tarafından yaptırılan bir medresenin bulunduğunu biliyoruz. Medresenin inşa tarihi 1748. 7 yıl sonra  medreseye bir dershane/mescit ekleniyor. Ama 1867 yılı öncesine ait bir fotoğrafta bu yapı yani Yalı Camii ya da Mescidi yok. Nitekim Hükümet Konağı’nın keşif defterlerinde, konağın bütçesi ile ilgili verilen bilgiler arasında, Yalı Camii yıkıldığı için ek ödenek talebi var. Cami 1872 yılında Hükümet Konağı ile birlikte yeniden inşa ediliyor. Arşiv belgelerinde daha önceki yapının ahşap olduğuna dair bilgiler de var. Bugünkü yapıda yer alan Kütahya seramikleri de 19. yüzyılın ikinci yarısının ürünleri ve 1872 tarihini doğruluyor.

Söyleşinin sonunda Doç. Dr. Çakmak, katılımcıların sorularını yanıtladı. Etkinlik, Müze Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko’nun, Doç. Dr. Şakir Çakmak’a “Teşekkür Belgesi” takdim etmesiyle sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir