Ege Üniversitesinde engeller “Akran Mentörlüğü” ile aşılıyor
Sena Yücesoy- Eylül Vardar- Ceylin Çakar
Ege Üniversitesi (EÜ) Engelsiz Ege Koordinatörlüğü, engelli öğrencilerin üniversite yaşamına uyum süreçlerini desteklemek amacıyla “Engelli Bireyler için Akran Mentörlüğü” başlıklı bir söyleşi düzenledi. Engelsiz Ege Koordinatörü Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe’nin katılımıyla gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü, Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi ve Engelsiz Ege Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Tuğba Eskişar Tefçi üstlendi.
EÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü dersliklerinde düzenlenen etkinlikte İnşaat Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Serhan Sarp Bolsoy, akran mentörlüğü sürecinde edindiği deneyimleri ve bu modelin engelli bireylerin sosyal ve akademik gelişimine katkılarını katılımcılarla paylaştı.
Ege Üniversitesi bünyesinde engellilere yönelik yürütülen çalışmaların öneminden bahseden Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, “Ege Üniversitesi, sürdürdüğü öncü çalışmalarla engelli öğrencilerin eğitimde ve sosyal hayatta tam erişilebilirliğini sağlıyor. ‘Akran Mentörlüğü’ projesiyle mühendislikten fiziğe, kadar pek çok bölümde öğrenciler, engelli arkadaşlarına rehberlik ederek, akranlarının üniversite yaşamına eşit erişiminde destek sağlıyor. Birimin temel vizyonu, üniversitemize adım atan her öğrencimizin, engel grubuna bakılmaksızın akranlarıyla eşit imkânlara sahip olmasını sağlamaktır. Şunu unutmamalıyız ki; engel her zaman dışarıdan bakıldığında fark edilemeyebilir. Bizler sadece tekerlekli sandalye kullanımı veya görme engeli gibi belirgin durumları değil; işitme kaybı, disleksi, otizm spektrum bozukluğu, diyabet, lösemi ve çeşitli kronik sağlık sorunları yaşayan tüm öğrencilerimizi birimimizin kapsamına alıyoruz. Amacımız, üniversitemizi fiziksel olarak binaların erişiminin yanı sıra eğitime ve sosyal faaliyetlere eşit erişim. Gönüllü öğrencilerimizin desteği ve toplumsal farkındalık projelerimizle de tamamen ‘engelsiz’ bir kampüs haline getirmektir” dedi.
“Mentörlük görev değil, bir gönül bağıdır”
Bir yıldır yürüttüğü akran mentörlüğü sürecini katılımcılarla paylaşan Serhan Sarp Bolsoy, “Benim için mentörlük sadece bir görev değil, aslında bir gönül bağı kurmaktır. Mentim ile bir yılı geride bıraktık. Kendisi Asperger sendromlu ve dört basamaklı sayıları zihninden saniyeler içinde çarpabilecek kadar üstün bir zekâya sahip; ancak sosyal hayatta yalnızlık çekiyordu. Bu süreçte ben sadece ona rehberlik etmedim, aynı zamanda hayatın farklı renklerini ondan öğrendim. Bir yılın sonunda kaydettiğimiz gelişmeler beni çok mutlu ediyor; artık sosyalleşmeye çok daha istekli. Bu süreçte empati kurmak, sabırlı olmak, hazırlıklı gelmek ve asla yargılamamak işin temelini oluşturuyor. Ancak en önemli husus, kuşkusuz empati kurabilmektir. Mentilerimizi anlamak için onların dünyasına kapı aralamalıyız” diye konuştu.
Etkinliğin sonunda mentör olmaya gönüllü öğrenciler mentileriyle eşleştiler ve birlikte yeni etkinlikler planlamaya başladılar.



