Dr. Şenol İbanoğlu, “Kriz bölgelerinde geçici çözümler değil, kalıcı ve sürdürülebilir modeller geliştiriyoruz”
Ege Üniversitesi(EÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi(SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğrencileri tarafından 
düzenlenen “1.Uluslararası Sağlık Yaşam ve Beslenme Öğrenci Kongresi” kapsamında 2. Oturum gerçekleştirildi. Kültür Sanat Evinde yapılan etkinliğe SBF Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Reci Meseri, Bölüm Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Özge Küçükerdönmez ve Dr. Öğr. Üyesi Murat Urhan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Kongrede alanında uzman akademisyenlerin koordinatörlüğünde beslenme konusuna farklı açılardan yaklaşılarak kriz zamanlarında ya da değişen ekosistemde beslenme konusunda alınması geren önlemler konuşuldu.
Dr. Şenol İbanoğlu, “Yağ Bazlı Ürünlerin Malnütrisyonla Mücadelede Kullanımı” başlıklı sunumuyla, insani krizlerde uygulanan beslenme stratejilerine dikkat çekti. İbanoğlu, çalıştığı B&C International’ın özellikle afet, savaş ve yoksulluk bölgelerinde yetersiz beslenme ile mücadele eden projelerini örneklerle aktardı. “Kriz bölgelerinde geçici çözümler değil, kalıcı ve sürdürülebilir modeller geliştiriyoruz” diyen İbanoğlu, yağ bazlı terapötik gıdaların bu süreçte en etkili araçlardan biri olduğunu vurguladı. Yağ bazlı ürünlerin raf ömrünün uzunluğu, taşıma kolaylığı ve yüksek enerji değeri sayesinde özellikle çocuklarda akut malnütrisyon tedavisinde etkin rol oynadığı belirtildi. Sunumda ayrıca, bu ürünlerin yerel üretim imkanlarıyla nasıl daha erişilebilir ve ekonomik hale getirilebileceği de ele alındı.
“Beslenme, bir tercih değil; temel bir insan hakkıdır”
“Afetlerde Toplum Sağlığı ve Gıda Hakkı: Kriz Durumlarında Etkin Müdahale Yöntemleri” başlıklı sunumda, Beslenme ve Diyetetik Bölümü 3. sınıf öğrencisi Halime Sude Çakıltaş, afet koşullarında bireylerin temel ihtiyaçlarına erişiminde yaşanan zorluklara ve devletin sorumluluğuna dikkat çekti. Sunumun danışmanlığını Uzm. Dyt. Dicle Dilan Salman üstlendi. “Beslenme, bir tercih değil; temel bir insan hakkıdır” diyen Çakıltaş, afet gibi olağanüstü durumlarda insanların tek başına bu hakkı koruyamayacağına işaret etti. Bu nedenle başta kamu otoriteleri olmak üzere, diyetisyenlerin, sağlık çalışanlarının ve ilgili meslek gruplarının gıda güvencesine dair net adımlar atması gerektiğini vurguladı. Sunumda, afet sonrası ilk müdahale süreçlerinde sağlıklı gıdaya erişim planlarının önceden hazırlanmasının ve diyetisyenlerin bu ekiplerde aktif rol almasının, sadece bireysel değil, toplumsal sağlığın korunmasında da kritik rol oynayacağı ifade edildi.
“Doğal kaynaklar hızla tükeniyor”
“Sürdürülebilir Beslenme: Alternatif Protein Kaynakları” başlıklı sunumda, Beslenme ve Diyetetik Bölümü 3.ınıf öğrencisi Yağmur Çetin ve danışmanı Uzm. Dyt. Nihal Tuncer, beslenme tercihleri ile çevresel etkiler arasındaki ilişkiyi çarpıcı verilerle ortaya koydu. Sunumda, gıda üretiminin ekolojik ayak izi, karbon ayak izi, su ayak izi ve sera gazı emisyonları üzerindeki etkileri ele alınırken, bireysel tercihlerle bu yükün azaltılabileceği vurgulandı. “Sürdürülebilir beslenme sadece sağlıklı bir birey yaratmaz; aynı zamanda sağlıklı bir gezegenin de temelini atar” diyen Çetin, dünyadaki doğal kaynakların hızla tükendiğine ve iklim krizinin geri dönüşü olmayan etkilerine dikkat çekti. Sunumda ayrıca su sürdürülebilir beslenme modellerine ve geleceğimizin alternatif protein kaynaklarına da değinildi. Bu alternatiflerin, daha az su tüketimi, daha az arazi kullanımı ve daha düşük karbon salımı ile hem bireysel sağlığı koruduğu hem de ekosisteme zarar vermediğini vurguladı.
